Arıklı gerçekleşecek müzakereler ile herhangi bir beklenti içerisinde değilim diyerek şunları söyledi: Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavrı son derece açık. Sayın Akıncı yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi halka bir umut verebilmek adına müzakere kapısını aralamak düşüncesindedir. Bunu da seçimlerde kullanarak çalışmalarını yapmak düşüncesindedir. Anastasidis ise sonuçsuz müzakerelerin ilelebet devamı için kaldığımız yerden devam edelim diyor. Böyle bir ortamda tarafların bir araya gelip de aklıselim bir ortamda buluşabilmeleri ve anlaşabilmeleri mümkün değil . Doğu Akdeniz bu kadar gerginken ve neredeyse sıcak çatışma ortamına girildiği bir zamanda bu tip müzakerelerin yeniden başlama çalışmalarının bir netice verebileceği ne inanmıyorum. Çünkü iki tarafta özellikle Güney Kıbrıs da bu konuda herhangi bir iyi niyet yok. Benim sayın Cumhurbaşkanına sormak istediğim Crans Montana’dan bu zamana ne değişti. Siz Crans Montana’dan ayrılırken halka bir mesaj verdiniz ve dediniz ki bizim neslimiz bu fırsatı değerlendiremedi. O zamandan bu zamana kadar değişen nedir? bize bir tek nokta söyleyin. O zaman mı yanılıyordunuz yoksa bizim göremediğimiz bir umut ışığı mı varda tekrardan karşı tarafı görüşme masasına davet ediyorsunuz. Bu konuda bilinmesi gereken bir konuda birleşmiş milletlerde anlamsız ve sonuçsuz bir çalışmanın içerisine girip de kendisini yıpratmak istemiyor. O yüzden bu iş boşa kürek çekmekten başka bir anlam taşımamaktadır dedi.
Arıklı ,Doğu Akdeniz deki süreci de değerlendirerek şunları söyledi :
Doğu Akdeniz de ki süreç tehlikeli bir şekilde devam ediyor. Gaz konusunda taraflar bilek güreşi yapmaya devam ediyor. Ortadoğu bölgesinde taşlar hergün yerinden oynuyor. Siz Kıbrıs meselesini Suriye meselesinden ,Suriye meselesini Kuzey Irak meselesinden ,Kuzey Irak meselesini İsrail, Filistin meselesinden ayrı tutamazsınız. Dünyada böyle bir lüksünüz yok. Uluslararası ilişkileri asla tek boyutlu düşünemezsiniz Kıbrıs meselesini de kalkar bu iş Rumlar ile Türkler arasında ki bir anlaşmazlıktır ve çözelim el sıkışalım diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu tamamen akıntıya kürek çekmek demektir. Bu bölge dev bir satranç tahtası gibidir burada her türlü oyun oynanıyor ve her devlet kendi hamlesini yapıyor ve hiçbir hamleyi diğerinden soyutlayarak değerlendiremezsiniz dedi…