kstb

telsim

16-12-2016 10:24 GÜNDEM

BERAATLERİ İSTENDİ!

Yasadışı kürtaj davasında, sanıklar Mehmetali Tunçbilek ve Verda Tunçbilek’in avukatları, iddia makamının müvekkillerini mahkûm edecek yeterli şahadeti bulunmadığını iddia etti.

BERAATLERİ İSTENDİ!

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen yasadışı kürtaj davasında, sanıklar Mehmetali Tunçbilek ve Verda Tunçbilek’in avukatları, iddia makamının müvekkillerini mahkûm edecek yeterli şahadeti olmadığını iddia ederek, müvekkillerinin beraat ettirilmelerini istedi.

Girne’deki Ada Hospital (Tunçbilek Sağlık Hizmetleri Ltd.) isimli özel dal hastanesinde, bazı hamileliklerin yasal olmayan şekilde sonlandırılmasıyla ilgili Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davaya dün devam edilirken, “sanıkların kaçırılabileceği ihbarı alan” polisin gerek mahkemede, gerekse mahkeme çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldığı dikkat çekti.

“Yeterli şahadet yok”

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün sanıklar Mehmetali ve Verda Tunçbilek’in avukatları, müvekkilleri aleyhine, iddia makamının, yeterli şahadet sunamadığını iddia etti ve iki sanık için müdaafaya çağrılmadan beraatını (submission of no case to answer) talep etti.

Dünkü celsede, Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i temsil eden Avukat Serhan Çınar ve sanık Verda Tunçbilek’i temsil eden Avukat Mustafa Şener bu iddiaların gerekçelerini mahkemeye sundu. İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, bu iddialara cevap vermek için kısa bir süre tehir etti. Bu tehire onay veren Ağır Ceza Heyeti, davayı devam etmek üzere, 20 Aralık Salı gününe tehir etti.

Fatma Şenol’un başkanlığındaki Girne Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seran Bensen’den oluşuyor.

Çınar, gerekçeleri 3 başlıkta topladı

İlk sözü alan sanık 1 Mehmet Ali Tunçbilek’in Avukatı Serhan Çınar, Fasıl 155 Usul Yasası kapsamında madde 74’ün (b) fıkrasına dayanarak, müracaatı yaptı ve müvekkilinin bu safhada müdafaaya çağrılmadan ‘beraat’ talebinde bulundu.

Bu talebin gerekçelerini bir hitap yaparak mahkemeye açıklayan Çınar, Fasıl 154 madde 20 altında müvekkilini suça bağlayıcı bir şahadet olmadığını, bu gerekçelerini 3 başlık altında topladığını söyledi.

Çınar, ilgili maddenin işlenen suça yardım edici, teşvik edici, katkıda bulunmalarıyla ilgili olup, 20’inci madde altında, İddia Makamının, sanığın bu suça iştirak ettiğini ispatlaması gerektiğini ancak bunun ispatlanamadığını öne sürdü.

Avukat Çınar, Yüksek Mahkeme’nin bazı prensiplerine değinerek, bu davada dinlenen ve müvekkiline yönelik şahadet veren tanıkların şahadetlerine tek tek vurgu yaptı. Müvekkilinin, diğer sanıklar tarafından işlendiği iddia edilen suça ortak girdiğine dair, onlara katılma niyeti bulunduğuna yönelik hiçbir şahadet bulunmadığını vurgulayan Çınar, bir şirket direktörü olmanın, o şirkette çalışan bir kişinin yapacağı eylem hususunda sorumluluk getirmediğine dikkat çekti.

Şirket direktörünün, çalışanın yapacağı suç eyleminden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunan Avukat Çınar, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in bu ameliyatlara katıldığına dair bir şahadet bulunmadığını ifade etti.

Çınar, müvekkilinin bu fetüs ameliyatlarını bildiğine dair hiç bir tanığın şahadet vermediğine işaret ederek, “Her ameliyattan bin TL alır. Her hastanede bu ücret değişir. Bin TL alması bu suça intikal etmek mi” diye sordu. Müvekkiliyle ilgili suça bağlayıcı ne bir şahadet ne de bir olgunun mahkeme huzurunda olmadığına dikkat çeken Avukat Çınar, sanık aleyhine getirilen suçların ispat edilmediğini iddia etti ve beraat talebinde bulundu.

Avukat Şener: Suçlayıcı hiçbir olgu yok

Avukat Serhan Çınar’ın hitabının ardından sanık Verda Tunçbilek’i temsilen Avukat Mustafa Şener hitabını ve beraat müracaatının gerekçelerini mahkemeye aktardı.

Avukat Serhan Çınar’ın tüm beyanlarına katıldığını belirterek Verda Tunçbilek’in beraatı için hazırladığı hitabını mahkemeye sundu. Şener, iddia makamının bugüne kadar mahkemeye 44 tanık dinlettiğini ve 117 emare sunduğunu belirterek, tüm bunların müvekkili Verda Tunçbilek’i suça bağlayıcı olgular olmadığını kaydetti.

Sanık Verda Tunçbilek’in yapıldığı iddia edilen kürtaj operasyonlarının hiç birinde bir fiil bulunmadığını ifade eden Şener, yapılan bu operasyonlar öncesinde veya sonrasında hastalardan hiçbir ücret almadığını belirtti. Şener, sanık Tunçbilek’in tüp bebek uzmanı, sanık Fahri Karagözlü’nün ise hastanenin başhekimi olduğunun şahadetler sonrası ortaya çıktığını söyledi.

Sanık Karagözlü’nün ameliyat başına hastaneye yaptığı ödemelerin, bu operasyonlar için alındığı yönünde de bir şahadet bulunmadığını anlatan Şener, müvekkilinin bu olayları ilk kez mahkemede duyduğunu savundu. Avukat Mustafa Şener, son olarak sanık Verda Tunçbilek’in hastanede işlenen bu suçlarla ilgili bir bilgisi olmadığını, hastanede olan ve bu olayı bilen personelin de Sanık Verda Tunçbilek’e olanları bilgi verdiği yönünde de bir şahadet bulunmadığını savundu. Şener, müvekkilinin bu bağlamda ve bu aşamada müdafaa yapmadan beraatını mahkemeden talep etti.




DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu