kstb

telsim

15-08-2017 13:15 GÜNDEM

AÖA kapatılmayacak

KKTC Yükseköğrenim ve Dışilişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler’den çarpıcı açıklamalar: “Kalite arttıkça öğrenci sayısı düşüyor” KKTC Yükseköğrenim ve Dışilişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler, Hakikat Yazıişleri Müdürü Tayfun Aydınlı'ya yaptığı açıklamada "Geçen yıl 11 bin 960 olan yerleşme, bu sene kontenjan yükselmesine rağmen 10 bin 795 bin oldu.Yaklaşık bin kişilik düşüş var" diyerek Türkiyeden gelen öğrencinin kalitesinde artışa dikkat çekerek "Kalite arttıkça öğrenci sayısı düşüyor" dedi.

AÖA kapatılmayacak

“Dengeli olmak lazım”

Aydınlı'nın “Bu sene öğrenci sayısının azalmasındaki sebep nedir?” sorusunu yanıtlayan Öztürkler  “Dengeli olmak lazım. Açıklamaları yaparken tutarlı olmak lazım. Geçen seneki tartışma konusu neydi? Ülke nüfusunun 3 te 1’i oranında Yükseköğrenim öğrencisi olduğundan ve bu oranla birlikte belirli altyapı eksikliklerinin ortaya çıktığından, kaliteye önem verilmediğinden bahsediyorlardı. Biz her zaman nicel değil nitel dedik. Kaliteye her zaman önem verdik. Yükseköğrenim rekabeti zor bir alan. Yapılması gereken adımlar var. Bundan sonraki süreci üniversitelerle brlikte planlamamız lazım” diyerek şunları kaydetti:

 

“YÖK’ün kaliteye yönelik kararı”

“Türkiyede YÖK’ün kaliteye yönelik almış olduğu kararlar var. Türkiye’den gelen öğrencinin kalitesi artıyor ama sayısı düşüyor. Çünkü örneğin tıp alanında YÖK’ün 40 bin sıralama şartı var. Hukukta 150 bin. Mimarlıkta 200 bin. Eğitim fakültesinde 240 bin başarı sıralama şartı var. 2 milyon LYS 2’ye giren öğrencilerden 240 bin kişi bu saydığım fakülteleri tercih edemedi. Başarı sıralamasında üst sıralarda yer alan öğrenciler adamıza gelecek. Geçen yıl 11 bin 960 olan yerleşme, bu sene kontenjan yükselmesine rağmen 10 bin 795 bin oldu. Yaklaşık bin kişilik düşüş var. Ek yerleştirmelerle birlikte 2 bin civarında öğrencinin adamıza geleceğini tahmin ediyoruz. Yani toplamda Türkiye’den gelen öğrenci sayısında bir düşüş olması beklenmiyor.”

 

“Rakamlar henüz netleşmedi”

Kıbrıs’ta öğrenci kayıtlarının sürdüğünü belirten Ziya Öztürkler  “Öğrencilerimizin kayıtları devam ediyor. Uluslararası öğrencilerin adamıza girişleri önemli. Ekim’in ilk haftası gibi rakamlar netleşecektir ama ben bir düşüş olacağını düşünmüyorum. Şu açıdan da bakmak lazım. Dünyanın genelinde bir ekonomik kriz var. Bu gelişleri etkiliyor. Ayrıca basınımızın Yükseköğrenimle ilgili olumsuz açıklamaları oldu. Geçen yıl öğrencilerden yüksek ev kiraları talep edildiği üzerine çok şikayet aldık. Bütün bunlar tabii ki ülkemize gelen öğrenci sayısını etkiliyor. Buraya gelen her öğrenci bizim fahri bir temsilcimizdir. Bu temsilcilerimizi her anlamda memnun tutmamız gerekir. Sayının düşeceğini öngörmüyorum ama beklentimiz daha yüksek kontenjandaydı. Ekimde toplam yüzde 60 oranında doluluk oranı bekliyoruz fakat bizim ilk başta beklediğimiz oran buydu” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye’de de düşüş oldu”

“Türkiye’deki vakıf ve devlet üniversitelerdeki doluluk oranı nedir?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Öztürkler, şu anda bu düşüşün YÖK’ün almış olduğu stratejik bir sonuç olduğuna işaret ederek “Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerinde bizden daha fazla bir düşüş oldu öğrenci sayısında. Türkiye’deki devlet üniversitelerinde geçen yılki doluluk oranı yüzde 95’ti, bu yıl yüzde 79. Vakıf üniversitelerinde geçen yıl yüzde 88’di, bu sene yüzde 71 oldu. Bizde yüzde 65’ti yüzde 53 oldu. 1 milyon 800 bin kişinin tercih hakkı vardı, sadece 900 bini tercih yapabildi. Tabii Liseden sonra direk iş hayatına atılan da var. Bu sayı da çok yüksek. Tabii ayrı bir tartışma konusu da YÖK’ün kaliteyi yükseltme çalışması ortaöğretime yansımamış olması” değerlendirmesinde bulundu

“DAÜ ve LAÜ, devlet üniversitesi”

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin durumunu da değerlendiren KKTC Yükseköğrenim ve Dışilişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler,

“DAÜ ve LAÜ bu ülkenin devlet üniversiteleri. LAÜ’nün iyi bir çıkış yakalaması da bunda pay sahibi. LAÜ’nün bu başarıları da bizi çok mutlu ediyor. DAÜ’ye geldiğimizde ise daha önceden kurumsallaşmış ve denkliklerini almış bir üniversite. Eğitim’de öğrenci sayısının öncelik alınması da aslında doğru değil. Üniversite ciddi anlamda bilim üretiyor. Maddi sıkıntıları aştıklarını görüyoruz. Uluslararası anlamda çok iyi akreditasyonları var. DAÜ belki bu yıl beklenen sayıya ulaşamayacaktır ama bir üniversiteyi de sadece öğrenci sayısıyla değerlendirmek çok doğru bir yaklaşım değildir” dedi

 

“AÖA kapatılmayacak”

Atatürk Öğretmen Akademesi konusunu da değerlendiren Öztürkler  “AÖA’yı kapatmak gibi bir düşünce kesinlikle yoktur. Bu akademi öğretmen ihtiyacımızı karşılamaktadır, karşılamaya da devam edicektir. Yasa’da da devlette çalışmak için AÖA’dan mezun olma şartı vardır. Bakanlık olarak ne burayı kapatma ne de burada yetişenlerden memnuniyetsizlik gibi bi düşüncemiz yok. Ama bir gerçek var. O gerçek de AÖA’nın sürdürülebilir bir yapısının kalmadığı. Burada bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Bir Akademi düşünün sadece 40-50 öğrencisi var. Böyle bir yapı sürdürülemez. Girilen ders sayısının önemli ölçüde azaldığını gözlemliyoruz. AÖA’ya bilimsel olarak da baktığımızda akademik olarak bir devlet üniversitesiyle işbirliğine gitmesi kararını verdik. LAÜ’yle arasında yapılan protokolde birlikte bilimsel yayınların yapılması, karşılıklı öğretim alanında öğretim üyesi değişimi. Şu anda dünyada baktığımızda çift diploma antlaşmasına gidiliyor. Bu öğrenci için çok büyük kazanç.Bu AÖA öğrencisi isterse akademinin diplomasını alacak eğer LAÜ diploması istiyorsa onu da alabilecek. Son yıllarda bir gerçek var artık YÖK AÖA tam üniversite noktasında olmadığı için o diplomayla Türkiye’de master ve doktora yapmasına izin vermiyor. Bunun da önü açılıcak. En güzel noktalarından bir tanesi de bu 40-50 AÖA öğrencisinin yanına YÖK’ten direk öğrenci gelecek. En azından 2-3 yıl sonra orası da bir kampüs havasına girecek, etkileşim artıcak. AÖA’nın bazı sorunları var. Mesela sınıf öğretmenliği alanında doktora yapmış öğretim üyesi yok. Ama  bu LAÜ’de var. Bu tarz akademik anlamdaki sıkıntılar da bu protokol antlaşmasıyla giderilecek. AÖA’ya giren öğrenci kaliteli ama Türkiye’den gelen öğrenci de kaliteli çünkü hem YÖK bursuyla geliyor hem de 2 milyondan 240 binin içerisinde olan öğrenci gelecek. Kalite noktasında eşdeğer bir kalite olacak. Süreç içerisinde yapılan antlaşmanın akademiye zarar vermediğini, aksine hem saygınlığının hemde kalitesinin artırıldığı süreç içerisinde herkes tarafından görülecek” diye konuştu




DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu