İmar planları hazırlanmalı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Başkanı Gürcafer, Kıbrıs Türk Şehir Plancıları Odası Başkanı Refikoğlu ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Aysal, ülke gündeminde çok tartışılan emirnameler konusunu KIBRIS’a değerlendirdi:

Ülkede emirnamelerin kaldırması gerektiği ancak böyle bir uygulamaya gidilirken, imar yasalarının da yapılmasının elzem olduğu, aksi takdirde bir kaosun yaşanacağı uyarısında bulunuldu.

KIBRIS’a emirnameler konusunda değerlendirmelerde bulunan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Türk Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Seran Aysal, emirnamelerin kısa süreliğine hazırlandığını ancak ülkemizde bunların uzun döneme dönüştüğünü ve sürekli yenilenerek amacından saptığı tespitinde bulundu.

55/89 İmar Yasası’nın en erken zamanda güncelleşmesi gerektiği belirtilirken, Ülkesel Fizik Plan (ÜFP) çerçevesinde hazırlanması istenen 21 imar planının, 2017 yılı sonuna kadar tamamlanması gerektiği ancak bugüne kadar bu konuda hiçbir şey yapılmadığı vurgulandı.

Gürcafer: Emirnamelerin tümünü kaldırıp, imar plansız Fasıl 96’ya dönmek katliamla eş anlamlıdır

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Başkanı Cafer Gürcafer, emirnamelerin kaldırılmasından ziyade, imar planlarının yapılması gerektiğini söyledi.

“Emirnamelerin tümünü kaldırarak, imar plansız bırakarak Fasıl 96’ya dönülmesini sağlamak, katliamla eş anlamlıdır” diyen Gürcafer, emirnamelerle koruma altına alınmış bölgeler olduğunu anımsattı.

Gürcafer, emirnamelerin kaldırılabileceğini ancak burada esas yapılması gerekenin imar planlarının hazırlanması için gerekli altyapı çalışmasının süratle tamamlanması olduğunu belirtti.

Ülkesel Fizik Planı’nın içerisinde 21 tane imar planının 2017 yılına kadar yapılması yönünde taahhüt olduğundan söz eden Gürcafer, “Hani nerede? Bir tanesi bile yok” dedi.

55/89 İmar Yasası’nın yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Gürcafer, “Daha demokratik, katılımcı hale getirilmeli. Bu aciliyeti olan bir konudur ve kanun hükmünde kararname olarak geçirilebilir. Burada amaç, imar planlarının önünü açmaktır. Hiçbir siyasi partinin buna karşı çıkacağını düşünmüyorum. Kimse buna itiraz etmez. 55/89 önce düzenlenir, imar planları ile ilgili hedefler konur ve ne kadar zamanda, hangi şekilde yapılacağını da açıklarız. Buna paralel de emirnamelere son veririz” diye konuştu.

“Bu tip olayların siyasi sürtüşmeye dönüşmesi zararlı”

Gürcafer, Girne Emirnamesi ile ilgili olarak, “Bu tip olayların, siyasi sürtüşmeye dönüşmesi ve bunun neticesinde daha iyiye gidecek yerde, daha kötüye gidilmesi büyük zarardır. Ülke, emirnamelerle yönetilmemelidir. Bu ülkenin imar planlarının yapılması lazımdır. Ancak ‘siz ara emri aldınız, biz de tüm emirnamelere son veririz’ yaklaşımı da zarar verebilir” yönündeki görüşünü ortaya koydu.

“Kaş yapalım derken göz çıkaracağız”

İngiliz döneminden kalan Fasıl 96’nın o günün koşullarına göre çağdaş olduğu ancak bugünün koşullarında demode kaldığını ifade eden Gürcafer, “Birkaç kez revize edildi. İmar planlarını nasıl yapacağımıza süratle karar verelim. Tüm paydaşlarla oturup, bir yol haritası belirleyelim ve süratle bunları yapalım. Emirnameleri sonlandıralım ama eş zamanlı olarak imar planlarını devreye sokalım. Aksi takdire kaş yapalım derken göz çıkaracağız” şeklinde konuştu.

Refikoğlu: İmar planları yapılmadan emirnameler kaldırılırsa felaket olur

Kıbrıs Türk Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, Fasıl 96 yeterli olsaydı, emirnamelerin yapılmayacağını belirterek, “Bu emirnameler yapılırken kısa süreliğine, imar planları hazırlanana kadar olan bir dönemi kapsıyordu. Maalesef bizim ülkemizde kısa süre, uzun bir süre oldu. Yasada emirnamenin nasıl kaldırılacağının yeri yok. Kafanıza göre ‘talimat verdim, kaldırdım’ öyle bir şey olamaz” diye konuştu.

“Bizim istediğimiz de imar planıdır” diyen Refikoğlu, imar planları yapılana kadar emirnamelerin kaldırılmaması gerektiğini, aksi takdirde bunun bir felaket olacağını söyledi.

“Emirnameleri kaldırarak, bazı yerlerin, bazı kişilere peşkeş çekilmesi mantığı yürütülüyor”

Refikoğlu, emirnameleri kaldırarak, bazı yerlerin bazı kişilere peşkeş çekilmesi mantığının yürütüldüğünü savunan Refikoğlu, “Emirnameyi, Girne’de beyaz bölge olsun, başka bölge olsun öyle bir hale getirmişlerdi ki Fasıl 96’nın gelmesi, o emirnamelerden daha iyi bir durumdur” dedi.

Refikoğlu, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın açıklamaları ile ilgili olarak, “Yaptığı şovdur. Mahkemeye verip ara emri aldığımız için, ‘ben de tüm emirnameleri kaldırırım, Fasıl 96’yı geri getiririm’ diyor. Bu çocuk oyuncağı değil. Hukukçularla bu durumu görüştüm ancak tam bir cevap alamadım. İmar Yasası değişmeli ancak onu değiştirmek 2 günlük bir iş değil” şeklindeki düşüncelerini aktardı.

“İmar planlarının 2017 sonuna kadar bitirilmesi mümkün değil”

ÜFP’de yer alan imar planlarının 2017 sonuna kadar bitirilmesinin mümkün olmadığına işaret eden Refikoğlu, “Girne’de çok hızlı şekilde imar planının tamamlanması için çalışmalar devam ediyor. Bu emirname değişikliği, imar planına da büyük darbe vuracaktı. Bunun için ara emri aldık. Serdar Bey’in açıklamalarını hayretle dinledim” dedi.

Aysal: Emirnameler ülkeyi plansızlığa itti

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Seran Aysal, 55/89 sayılı İmar Yasası’nın antidemokratik olduğunu ve revizyondan geçmesi gerektiğini söyledi. Bu yapılmadığı için emirnamelerin bir bakan ve ilgili daire müdürünün imzasıyla yayınlandığını anlatan Aysal, şöyle dedi:

“Bu uygulama, ülkeyi içinde bulunduğumuz noktaya getirdi; yani plansızlığa itti. Emirnameler, 3-6 ay gibi kısa süreli kullanılan enstrümanlardır. Ancak bizde emirnameler sürekli imara sürülmüş şekilde kullanılıyor. Ülkede 23 senelik emirname var. 8-10 defa revize olmuş emirname var”.

Aysal, emirnameleri ilgili makamdaki kişilerin siyasi olarak kullandığını öne sürerek, “Herkes o makamlardayken bunun nimetlerinden yararlanıyor. Ondan sonra da bir başkası gelip yaptığında itiraz ediyor. Biz emirnamelere karşıyız ve bundan sonra herhangi bir emirname çıkmasına da karşıyız” şeklinde konuştu.

“İmar planlarına odaklanmalıyız”

Aysal, imar planlarına odaklanılması gerektiğini vurgulayarak, “Teberrüken Uluçay’ın bakanlık döneminde Girne Beyaz Bölge Emirnamesi’nde söylediğimiz bir şeydi. Haziran-Eylül 2016’da İmar Yasası’ndaki antidemokratikliğin ortadan kaldırılması, iki kişinin kararıyla oluşmayacak düzen getirilip, toplumsal fayda odaklı planların oluşmasına imkan tanıyacak, katılımcılığı sağlayacak şekilde revizyonu ve 2017 Şubat ayında Girne İmar Planı’nın revizyonu yönünde taahhüt verilmişti. Ancak bir şey olmadı” ifadesini kullandı.

“İmar üzerinden, emirnameler üzerinden siyaset yapmayı bir kenara bırakmalıyız”

ÜFP’de imar planlarının 2 yıl içinde bitirilmesi yönünde taahhüdü olduğunu ancak şu anda ortada bir şey bulunmadığına dikkat çeken Aysal, şöyle devam etti:

“Biz emirnamelerle uğraşıyoruz. Şehir planlamanın görevi plan oluşturmaktı ve 2 yıllık yapmaktı. Halen onu yapmamakta imtina ediyoruz ve emirnameler üzerinde sürekli birilerine rant sağlıyoruz. Birilerinin gayrı yasallıklarını yasal hale getirmeye çalışıyoruz. Birilerini de mağdur ediyoruz. Bir plan ortaya konulmalıdır. İmar üzerinden, emirnameler üzerinden siyaset yapmayı bir kenara bırakmalıyız”

Kıbrıs gazetesi,