kstb

telsim

09-11-2016 17:20 SİYASET

Cumhurbaşkanımız Trump ile bugün telefon bağlantısı kuracak

AHaber'de Murat Akgün'ün sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD seçimlerine ilişkin açıklamasında, "Sayın Trump'ı tebrik ediyoruz.Zorlu bir kampanyadan sonra ABD'nin 45. Başkanı seçildi. Tabii ki ABD halkının tercihine saygımız var" dedi. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump ile bir görüşme yapıp yapmadığına ilişkin bugün bir telefon bağlantısı yapacaklarını, gerekli girişimlerde bulunulduğunu, gayet doğal bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Trump'ı tebrik edeceğini aktardı.

Cumhurbaşkanımız Trump ile bugün telefon bağlantısı kuracak

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

ABD'de başkanlık seçimini kazanan Donald Trump'ı tebrik eden İbrahim Kalın, yeni başkanın 2,5 ay sonra görevi devralacağını ve bir geçiş sürecinin yaşanacağını belirtti. Türkiye'nin ABD'den öncelikli beklentisinin müttefiklik ilişkisine yakışır bir şekilde özellikle terörle mücadele konusunu birlikte sürdürmek olduğunu ifade eden Kalın, Obama yönetimi ile PYD konusunda çok temel bir ihtilafın bulunduğunu anımsattı. Kalın, özellikle Suriye'de DEAŞ ile mücadelenin merkezine PYD ve YPG'yi yerleştiren politikayı doğru bulmadıklarını, bu durumun Suriye'de ve genel olarak bölgede başka birçok sorunu ortaya çıkarabileceğini belirtti.

FETÖ ABD'Yİ ÜS GİBİ KULLANIYOR

ABD ile ihtilaf halinde oldukları diğer bir konunun ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi olduğunu anlatan Kalın, "Malum şu anda FETÖ Amerika'yı adeta üs gibi kullanıyor. Gülen ile ilgili dosyaların takdim edilmesinden sonra artık yeni bir sürecin başlaması gerekiyor. Onlar yargı diyorlar, süreç var diyorlar. Onlarda yargı bu tür konularda karar verdiği zaman bunu mutlak bir veri olarak kabul ederlerken, Türkiye'de yargı bu tür konularda karar verdiğinde bunu hemen siyasi olarak değerlendiriyorlar. Orada da açık bir çifte standardın olduğunun altını çizmek isteriz." diye konuştu.

"YENİ YÖNETİMDEN BEKLENTİMİZ..."

Kalın, şu ana kadar Obama yönetiminin Gülen'in iadesine ilişkin bir adım atmadığını belirterek, "Yeni yönetimden beklentimiz, terörle mücadelede noktasında, çünkü FETÖ'de bir terör örgütüdür, müttefiklik ilişkisine yakışır şekilde gerekli adımları atmalarıdır." ifadelerini kullandı.

"UMARIM TRUMP YÖNETİMİ TABLOYU DOĞRU OKUR"

İbrahim Kalın, "Trump'ın Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, sözlerine şöyle devam etti:

"15 Temmuz darbe girişiminden sonra Sayın Trump'ın yaptığı açıklamaları olumlu değerlendirdik. O zamanda öncelikle cumhurbaşkanımızın güçlü dirayetli liderliğine ve Türk halkının cesareti ve demokrasinin yanındaki net duruşuna ilişkin çok önemli net şeyler söyledi. Bu takdire şayan bir durum. Bu aynı zaman da Trump'ın Türkiye'yi de yakından takip ettiğini gösteriyor. Türkiye'yi yakından takip etmesi önemli. ABD başkanı olarak bunu artık kapsamlı bir dosya olarak gündemine alacaktır. Çünkü Türkiye bölgenin en önemli ülkelerinden bir tanesi. Trump yönetimi Türkiye ile ilgili değerlendirme yaparken, bölgeyle ilgili politikalarını değerlendirirken bütün bunları dikkate alacak. Özellikle 15 Temmuz ile ilgili net değerlendirmeleri önem arz ediyor. Avrupa'daki birtakım devletler, siyasiler, kanaat önderleri ve basın Türkiye'de yaşananları çok çarpıtarak, algı operasyonlarıyla başka noktalara çekmeye çalıştılar. Özellikle de HDP milletvekilleriyle ilgili yaşanan hadiselerde nasıl tavır aldıklarını gördük. Umarım Trump yönetimi bütün bu tabloyu doğru şekilde okur ve burada Türkiye'nin ABD için ifade ettiği stratejik önemi kavrayarak bir bölge politikası geliştirir."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE TRUMP BUGÜN GÖRÜŞECEK

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Trump ile bir görüşme yapıp yapmadığına ilişkin ise bugün bir telefon bağlantısı yapacaklarını, gerekli girişimlerde bulunulduğunu, gayet doğal bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Trump'ı tebrik edeceğini aktardı.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelenekler üzere ABD'ye bir ziyareti planlanıyor mu, olursa ne zaman olur?" şeklindeki soru üzerine Kalın, şu anda kesinleşmiş, planlanan bir ziyaretin olmadığını, muhtemelen ocak-şubat gibi tablonun netleşeceğini bildirdi.

RAKKA OPERASYONU

Kalın, ABD'li yetkililerin "Rakka konusunda Türkiye ile işbirliği yapacağız" açıklamasına ilişkin şunları söyledi:

"Son yaptığımız görüşmede 'İçinde PYD'nin olduğu hiçbir operasyonda biz yer almayız' dedik. Bu politika baştan sona yanlış bir politika. Terörle mücadele edeceksek bunu meşru, güvenilir aktörlerle yapmanız lazım. PYD ve YPG'nin, PKK'nın Suriye kolu olduğunu herkes biliyor. Musul'da devam eden operasyonun Rakka'da yapılması DEAŞ üzerine ciddi bir baskı oluşturacaktır, bunları kapana kıstıracaktır. Rakka'da bizim önerimiz şu. Sahada Rakka operasyonunu yapabilecek yerel güçler, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Arap güçleri var. Bunlar bizim desteğimizle Rakka'yı DEAŞ'tan temizleyebilirler. Burada bizim YPG ve PYD'ye ihtiyacımız yok. Şimdi bu teklife onlar da şöyle bir teklifle geldiler. 'Tecrit aşamasını şimdi biz SDF ile yapalım, etrafı temizleyelim.' Bunun için de iki gerekçe söylüyorlar. Bir, Rakka operasyonuna zemin hazırlar, ikincisi de Musul tarafından gelecek muhtemel sarkmaların önünü kesmek. Şehre girilmesi, şehrin ele geçirilmesi noktasında bizim önerdiğimiz, bunu ÖSO ve diğer aktörlerle yapalım. PYD'ye gidin diyecekler. Artık bu onların PYD ile halledeceği bir iş, bizimle ilgisi yok."

İbrahim Kalın, Mümbiç'te kalan YPG unsurlarının oradan çıkarılması konusunda da ısrarcı olduklarını, ABD'nin bu konuda verilen taahhüdü yerine getireceğini bir kez daha ifade ettiğini aktardı.

SURİYE'NİN GELDİĞİ NOKTANIN SEBEBİ OBAMA'NIN POLİTİKALARIDIR

Ciddi insani krizin yaşandığı Suriye'de işin bu noktaya gelmesi Obama yönetiminin yanlış politikalarının sonucu olduğuna dikkat çeken Kalın, "Erdoğan'ın dediği gibi uçuşa yasak bölge oluşsaydı böyle olmayacaktı. Ruslarla ve ABD'lilerle çatışma olmaması için gerekli görüşmeler yapılıyor. El Bab konusunda hedefimiz çok net. O bölgeyi güvenli bölge haline getireceğiz" dedi.

SİNCAR'IN İKİNCİ BİR KANDİL OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Haşdi Şabi'nin Telafer'e girmemesi konusunda mutabık kalındığının altını çizen Kalın, şöyle konuştu:

"Şii plsun Sunni olsun bütün Türkmenler bizim kardeşimiz hatta tüm Iraklılar bizim kardeşimizdir. Musul operasyonuna destek vermemizin arkasında bu yatıyor. Türkiye topraklarından Irak'a hiçbir zaman bir terör tehditi olmadı. Bir de Sincar konusu var. ABD'liler de Iraklılar da bunu kabul ediyor. Sincar'daki PKK mevcudiyeti hepimiz için bir güvenlik tehtididir. PKK eğer türlü bahanelelerle orada bir fiili harekette bulunursa izin vermeyeceğiz. O konuda da atacağımız adımlar var. Askeri operasyon anlamında. Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına asla izin vermeyeceğiz. Bunun için gerekli adımları da atarız"

TAVİZ GÖSTERMEYECEĞİZ

ABD'nin PYD ve FETÖ politikası ile ilgili yanlışları olduğunu vurgulayan Kalın, "Yeni yönetimin bütün bu dinamikleri dikkate alarak bir politika geliştirmesi gerekir. Biz bu konuda ulusal politikalarımızı tavizsiz uygulayacağız" şeklinde konuştu.

AVRUPA KENDİ İŞİNE BAKSIN

İbrahim Kalın, canlı yayının sürdüğü sırada AP Türkiye Raportörü Piri'den gelen açıklamalara ilişkin ise şöyle cevap verdi:

(AP Türkiye Raportörü Piri'nin demeci) Eğer böyle bir yola başvururlarsa sonuçlarına katlanırlar. Avrupalılar Türk milletini tanımıyorlar demektir. Buradan çıkacak tek sonuç budur. 15 Temmuz'dan sonra açıklama yapmak için iki gün beklediler. Ama HDP olayı olduktan sonra hemen Türkiye'ye gelmek istediler. İşin özünde terörle mücadele var. Bu konu onlarla daha önce de konuşuldu. Yunanistan'da dokunulmazlıkları kaldırılmadan gözaltına alınan vekiller var. Türkiye'de yaşanana benzeyen bir durum yaşandı. Ben dünden beri Avrupalı yetkililerle konuşuyorum kendilerine bu örneği verince susuyorlar. Avrupa'da bu konuyla ilgili ne kadar yaygara kopardılar bilmiyorum. Doğrudan terör örgütüne destek olan bir siyasi partiden bahsediyoruz. PKK'ya destek suç değildir diyosa AB bunu açıkca söylesinler. Türkiye'yi ilişkileri donduralım şeklinde tehdit etmesinler. Avrupa kendi işine baksın. Erdoğan'dan bu kadar rahatsız olmalarının nedeni onlara ayna tutmasından dolayıdır. Aynada gördükleri hoşlarına gitmiyor.




Etiketler :
DİĞER SİYASET HABERLERİ
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Puan Durumu