Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile görüşmesinde, Avrupa Birliği içerisinde “Ukrayna’nın trajedisinden faydalanan" ülkeler olduğundan söz etti.
Fileleftheros’un “Kurnaz Tarafsızlar Var… Başkan’ın Ukrayna Ziyareti ver Zelenski’nin Huzurunda AB İçindeki Ortaklara İğnelemeler” başlıklı haberine göre, Hristodulidis, Zelenski ile görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra 1 Ocak 2026'da devralacakları AB Dönem Başkanlığıyla ilgili konular üzerinde durduklarını açıkladı. Hristodulidis, Zelenski ile savaşı samimi ve özlü şekilde görüştüklerini, barış anlaşmasına varılması için devam etmekte olan uluslararası çabalarla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Hristodulidis, 25 binden fazla Ukraynalının yaşadığı Güney Kıbrıs’ın tutumunun, “her barış çabasının, her barış anlaşmasının BM anayasası ilkelerine dayanması, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne mutlak saygı göstermesi gerektiği” yönünde olduğunu söyledi.
AB’nin tutumunun da bu olduğunu kaydeden Hristodulidis, herhangi bir barış çabasının, Ukrayna ve AB’nin de aktif katılımını gerektirdiğini vurguladı. Hristodulidis, Ukrayna’nın güvenliğinin AB’nin güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlara atıfta bulunarak, AB'nin Ukrayna’nın yanında olduğunu fiilen gösterdiğini belirten Hristodulidis, "Tarafsız davrandığını savunan kurnaz bazı devletler olmasaydı, yaptırımların çok daha etkin olacaktı. Kendi çıkarlarını ileri götürmek için Ukrayna halkının geçirdiği trajediden faydalanan bu devletlerle mücadele edilmeli.” dedi.
Hristodulidis, Zelenski ile görüşmesinin önemli bölümünü, AB Dönem Başkanlığı ışığında birliğin Ukrayna ile ilişkilerinde bundan sonra atılacak adımların oluşturduğunu söyledi. AB için genişlemenin basit bir siyasi tercih değil de, jeopolitik gereklilik olduğuna inanç belirten Hristodulidis “Dönem başkanlığımız sırasında bunu yapmamız, toplu güvenliğimizi ve demokratik dayanıklılığımızı güçlendirerek AB’nin genişleme sürecini ilerletmemiz gerekecek. Ukrayna’nın AB sürecinin ajandada tutulması ve güçlendirilmesi için gerekenleri yapacağız.” dedi.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ise Hristodulidis’in, bir sonraki AB Dönem Başkanı olarak ülkesini ziyaret etmesinin, Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığının “Ukrayna ve AB’nin iyiliği için çalışma niyetine destek ve yardım işareti” olduğunu söyledi. Zelenski, AB’a katılım müzakerelerine verdiği destekten dolayı teşekkür ettiği Güney Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığında Ukrayna'nın üyelik müzakerelerde daha da ilerleme kaydedeceğine inanç belirtti.
Hristodulidis ile Rusya’ya yönelik yaptırım politikasını da görüştüklerini kaydeden Zelenski, “AB liderleri bir yaptırım paketi hazırlıyor ve bu, Rus enerji sektörüne yönelik baskıya devam edeceğimiz anlamına geliyor. Bu, savaşın uzamamasına yardımcı olacak” dedi. Ukrayna’nın toparlanması için gereken finansmanın Rusya tarafından karşılanması yönündeki Avrupa'nın duruşunu da ele aldıklarını kaydeden Zelenski, "Savunma, Ukrayna’nın savunması, toparlanması için gerekli parayı Rus istilacının Avrupa bankalarındaki paralarından almamız gerekir.” ifadesini kullandı.
HRİSTODULİDİS'E "İZAHI OLMAYAN BİR JEPOLİTİK ÖZGÜVEN" ELEŞTİRİSİ
Alithia “Ukrayna İçin De Plan… Evrensel Felsefeleri Olan Bir Dış Politika ve Kendi Çıkmazlarıyla Savaşan Bir Kıbrıs” başlıklı haberinde, “pahalılık, güvensizlik, demokrasi erozyonu ve siyasi sorun yaşandığı" bir dönemde Güney Kıbrıs'ın Kiev’e 19 maddelik bir öneri sunmasına dikkati çekerek, Hristodulidis’in “dünya çapında bir başkan” görüntüsü vermek istediği yorumu yaptı.
Gazete, Gazze planı ve AB dönem başkanlığını devralma arifesinde Financial Times’e verdiği röportajı hatırlatarak, Rum liderin bu eylemlerini “Kıbrıs’ın AB’deki kurumsal rolünü çok aşan, izahı olmayan bir jeopolitik özgüven” olarak niteledi.
“Lefkoşa artık siyasi tezler ortaya koymakla yetinmiyor, Avrupa’nın yönünü de şekillendirmeye çalışıyor!” ifadesini kullanan gazete, Gazze konusunda “Amalthia” ile Güney Kıbrıs’a uzlaşı koridoru rolü kazandırmaya çalışan Hristodulidis’in bir sonraki AB Dönem Başkanı olarak Ukrayna’ya 19 maddelik bir öneri paketiyle gittiğine dikkati çekti.
Haberde, Rum liderin, sadece sırası geldiği için devralacağı AB dönem başkanlığını ulusal misyon gibi göstermeye çalıştığı, açıklamalarıyla neredeyse kurtarıcılığa soyunduğu ve Avrupa’nın stratejik özerkliğiyle AB’nin rolünün Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya yayılmasından söz ettiğine işaret edildi.
Financial Times’a verdiği söyleşide “yeni Avrupa-Amerika uzlaşısının mimarı” görüntüsü vermeye çalışan Rum liderin, Güney Kıbrıs’ı Avrupa ile ABD arasındaki “boru hattı” gibi gösterip, AB'yi dışlayarak Ukrayna için plan hazırlayan ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni Orta Doğu ilgisinden faydalanmaya çalıştığı ileri sürüldü.
Gazete, KKTC Cumhurbaşkanlığı’na Tufan Erhürman’ın seçilmesiyle yıllarda sonra özlü süreç şartlarının yaratıldığı bir dönemde hazır, tutarlı ve kapsamlı olması gereken Rum tarafının bölgede yaşanan başka anlaşmazlıklarla ilgili "birleştirici rol hayali" kurmasının düşündürücü olduğunu yazdı.