Girit ile Güney Kıbrıs arasında deniz altına çekilecek elektrik kablo bağlantısı projesinin (Great Sea Interconector/GSI) Rum ve Yunan hükümetlerinin ilişkilerini – her ikisi de aksini açıklasa da- tehlikeli şekilde bozduğuna, hatta iki tarafın da birbirini suçlamaya devam ettiğine dikkat çeken Fileleftheros, Atina’nın projenin hayata geçirileceğini güvenceye almaya hazır ve niyetli görünmediğini yazdı.
Gazete “Jeopolitik Boyutlar ve Türk Tehditleri… Ya Atina Türk Tehditlerini Göğüsleyerek Projenin Uygulanması Riskini Alacak Ya Da Proje Terk Edilecek” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’tan hem de Yunanistan’dan, projenin sürdürülebilir olmadığı konusunu gündeme getirenler olduğunu yazdı. Bazı analistlerin, Yunanistan’ın Türkiye ile cepheden çatışmaya girmekten korktuğu için sorumluluğu Rum tarafına attığına işaret ettiğini ekledi.
Habere göre, jeopolitik boyutlar ve Türkiye nedeniyle jeopolitik riskler konusunda ana sorumluluk, hayata geçirilmesini savunmaya hazır olmadığı bir projeye onay vermemesi gereken Yunanistan’a ait. Zaman zaman ABD’nin ve AB’nin projeye destek verdiği, bunun da Türkiye’nin tehdit etmeyeceğinin garantisi olduğu söyleniyor ancak ne Amerikalılar ne Avrupa Birliği Türk tehditlerine karşı projenin normal hayata geçirilmesini garanti etmeyi üstlenmiş görünüyor.
Projeye katılacağı varsayılan İsrail’in tutumunun da belirsiz olduğuna, İsrail’in sessiz sedasız projeden çekilerek Rum ve Yunan hükümetlerini ortada bırakmış göründüğüne dikkat çekilen haberde “Şu anda durumun geldiği noktada pek fazla çözüm yok. Ya Atina Türk tehditlerini göğüsleyerek projenin uygulanması riskini alacak ya da proje terk edilecek." ifadeleri yer aldı.
Alithia ise “Türkiye Denilen Hancı Aralarındayken Kıbrıs ve Yunanistan Arasında Çekişme… Elektrik Bağlantısı Mı? Jeopolitik Tuzak Mı?” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Türkiye-Yunanistan-Güney Kıbrıs kavşağındaki GSI projesinin Türkiye ile Yunanistan arasında deniz yetki alanları sınırlandırılmadan, en azından iki taraf arasında bir gayriresmi uzlaşı olmadan ilerleyemeyeceğine dikkat çekti.
Türkiye’nin, deniz dibine kablo döşenmesini yasaklamadığını, Libya ile arasındaki mutabakat zaptının tanınmasını kazanmak için sadece kendisine resmi bildirim yapılmasını istediğine işaret eden gazete, projenin Türk-Yunan ilişkilerinin gerçeğini ve bölgenin jeopolitik kayganlığını dikkate alan yeni, samimi bir yaklaşıma ihtiyacı var.
Gazete, Rum ve Yunan hükümetleri enerji kavşağı olmayı gerçekten istiyorsa, deniz dibine hat çekmeden önce uzlaşı hatlarını çekmeleri gerektiği görüşüne yer verdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.