Olayla ilgili polis tarafından yapılan “intihar” açıklamasının kamuoyunun üzüntüsünü, öfkesini ve utancını dindirmediğini belirten Harmancı, “Bu tür olaylar karşısında sessiz kalmak, bu düzenin bir parçası olmaktır” dedi.
Harmancı’nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
Herkese iyi akşamlar dilerim.
Bugüne bir başla utanç haberi ile başladık.
Gece kulübünde çalıştırılan bir kadının ölüm haberi bir kez daha bizi gerçekle yüzleştirdi. Olayla ilgili polis tarafından basına yapılan intihar açıklaması üzüntümüzü de, öfkemizi de, utancımızı da dindirmedi. Dindirmemeli. Devlet yönetimini elinde tutan siyasi erkten başlayarak yolsuzluk, mafyatik rant ilişkileri ve insan hayatıyla insan haklarını hiçe saymanın toplumun her sektörüne sirayet ettiği ve normalleştiği bir dönemden geçiyoruz.
Birçoğumuz her fırsatta Kıbrıs Türk toplumunun kimlik ve iradesine karşı müdahalelerden şikayet ediyoruz, ancak var olan iradeyi de insanlığımızı sorgulatan bu düzeni ortadan kaldırmak için kullanmıyoruz.
Bu mücadele tek bir kişinin, kurumun, örgütün kazanabileceği bir mücadele değil. Biz 2018 yılında tüm tehditlere rağmen Lefkoşa Türk Belediyesi sınırları içindeki gece kulüplerini kapatırken bu adımın tek başına gece kulüplerini ve seks işçiliği üzerinden yapılan insan ticaretini ortadan kaldırmayacağını biliyorduk. Ama bu toplumun en zor şartlarda bile doğruyu yapabileceğini tarihe not düştük.
Nitekim gece kulüpleri yasaklanmadı, seks işçiliği yasallaşıp seks işçileri koruma altına da alınmadı. Mesele gece kulüpleri ile de sınırlı değil, hatta gece kulüplerinden yaşanan sömürü bu toplumun yaşattığı sömürünün artık çok küçük bir parçası. Yüksek öğretim, inşaat, tarım gibi birçok başka sektör ve tabii ki siyasi aktör de uluslararası hukuk sisteminin dışına hapsedilmiş olmamızdan faydalanarak insan ticareti ve insan kaçakçılığının ürettiği pastayı ve aldıkları payları büyüttüler.
Kıbrıs’ın kuzeyinin insan ticareti ve kara paranın merkezi haline gelmesinin tek sorumlusu biz olmayabiliriz, ancak pastadan pay alanlar da buna kayıtsız kalanlar da artık bu utancın ortağıyız. Kıbrıs Türk kimliği üzerinde işlemmiş bir lekedir.
Bu toplumun parçası olan ve içinde temel insani değerleri yaşatmaya devam eden herkesin bu sömürü, haksız menfaat, adaletsizlik ve hukuksuzluk üstüne kurulu düzene karşı mücadele etmek için bir araya gelmesi lazım. Yoksa çocuklarımıza bu toplumun yok olmuş insanlığının hesabını hiçbirimiz veremeyeceğiz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.