Kadın Eğitimi Kolektifi, ataerkil kapitalizmin kadınlar ve emekçiler üzerinde hissedilen baskısının yakın zamanda giderek halkın tüm kesimlerini olumsuz etkilediğin, daha da yoksullaştırmaya başladığını belirtti.
Kadın Eğitim Kolektifi adına Didem Koçak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
Koçak, kadın emeğini esnek ve ucuz işgücü olarak görüp her türlü iş güvencesinden yoksun hale getirmek isteyen neo liberal muhafazakarlaşmanın, kadınların toplumun gerisinde tutulmasına, sosyal hayattan koparılıp eve hapsedilmesine, eve hapsedilen kadının ev içi emeği, kadının cinsiyetinden kaynaklı rolüymüş gibi görüldüğünden, değersiz kılınmasına sebep olduğunu kaydetti.
Koçak, emeğin yeniden üretimine katkısı saymakla bitmeyen kadının, evde olduğu gibi iş yerinde de sömürülmeye devam ettiğini, kadınların bedeni üzerinden de sömürüye uğradıklarını, hatta hayatlarını kaybettiklerini belirtti.
Koçak, Kadın Eğitimi Kolektifi olarak özellikle kadınlar için olmak üzere tüm özel sektör çalışanlarına zorunlu sendikalaşmanın önemini vurgulayarak, bu konudaki mücadeleyi yükselteceklerini ifade etti.
Koçak, devletin yükümlülüklerini yerine getirememesi sonucunda eğitim, sağlık, barınma gibi sosyal haklarının budanmasının yanı sıra tüm bunların dinsel gericilikle de birleşmesi, sığınma evi, kamusal kreş gibi imkanların da olmamasının ülkede, kadınlar için daha fazla şiddet ve baskı anlamına geldiğin kaydetti.
Koçak, gece kulüplerinde yaşanan insan hakları ihlalleri ve seks köleliğinin tüm toplumun ve devletin büyük ayıbı olduğunu ifade etti..
Koçak, Kolektif olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yine meydanlarda olacaklarını ve etkinliklere katılacaklarını bildirdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.